Özgür Yazılım: Bir Yaşama Biçimi Olarak Özgürlük
Özgür Yazılım: Bir Yaşama Biçimi Olarak Özgürlük
Özgür yazılım denildiğinde çoğu kişinin aklına ekranlar, kod satırları ve teknik ayrıntılar gelir. Oysa özgür yazılım, yalnızca bilgisayarların içinde gerçekleşen bir şey değildir. Tam tersine, hayatın kendisine dokunan, düşünme ve ilişki kurma biçimimizi etkileyen bir kavramdır.
Burada anlatmaya çalıştığım şey; özgür yazılımın bir “trend” olmadığı, gelip geçici bir teknoloji modası olmadığıdır. Bu, insanın bilgiyle, zamanla, toplumla ve emekle kurduğu ilişkinin bir ifadesidir.
Özgür yazılım bir yazılım türü değil; özgürlüğü mümkün kılan bir kültürdür.
Bilginin Akışı ve İnsan
İnsan doğası gereği paylaşarak büyür. İlk topluluklardan beri:
- Tarifler,
- teknikler,
- kelimeler,
- ritüeller,
- üretim biçimleri
aktarılarak yaşamıştır.
Bilginin aktarılması; sadece öğrenme değil, insanın kendini devam ettirme biçimidir. Bilgi paylaşıldıkça eksilmez, tam tersine genişler.
İşte özgür yazılım tam bu yere oturur:
Bilginin dolaşımı doğaldır. Engellenmesi kültürel bir kazadır.
Özgür yazılımın varlığı, bu doğal akışı yeniden hatırlatır.
GNU’nun Söylediği Şey Aslında Çok Basit
Stallman GNU’yu başlatırken yazılım hakkındaki tartışma teknik değildi. Asıl mesele insanın insana yardımcı olabilme hakkıydı.
Çünkü o dönem:
- Kod paylaşmak suç haline gelmişti.
- İnsanların birbirine yardım etmesi yasaklanmıştı.
- Bilgi, kapalı kapılar ardında tutuluyordu.
Bu, tarihte yeni bir durum değildi. Bilginin sahipliği üzerine kurulu iktidar biçimleri, çok daha eskiden beri vardır.
Stallman’ın çıkışı şunu hatırlattı:
Bilgi insana aittir. İnsan bilgiye değil.
Bu cümle sadece teknoloji için değil, eğitim, kültür ve toplumsal yaşam için de geçerlidir.
Yemek Tarifi, Marangoz Ustası, Müzik: Hepsi Aynı Mantık
Yemek Tarifi
Bir tarifi aldığında, onu değiştirme hakkın vardır. Bu doğaldır; kimse bunu tartışmaz.
Marangoz Ustası
Bir usta bir teknik öğretir. Yeni usta kendi deneyimiyle onu geliştirir. Küçük değişiklikler yıllar içinde zanaat kültürünü oluşturur.
Müzik
Bir ezgi duyulur, yorumlanır, yeniden doğar. Müzik hayat bulur çünkü paylaşılır.
Özgür yazılım da aynen böyle çalışır.
Yani mesele kod değil. Mesele: → İnsanın üretimle kurduğu ilişki.
“Sadece İşimi Görsün” Düşüncesi Neden Eksik?
Bu cümle tanıdık:
“Benim işimi görsün yeter.”
Bu tavır anlaşılır, ama yetersizdir. Çünkü bu cümle şunu der:
- “Benim araçla bağıma gerek yok.”
- “Ben bu araca teslim olmayı kabul ediyorum.”
- “Kontrol kimdeyse, o benden güçlüdür.”
Özgür yazılımın söylediği şey farklıdır:
“Anlamak zorunda değilsin. Ama anlamayı isteyebilme hakkın olmalı.”
Bilgiye erişim bir yük değil, bir ihtimaldir. Ve bazı ihtimaller, insanın kendisini özgür hissetmesi için bile yeterlidir.
Özgür Yazılımın Hayatın Diğer Alanlarına Yansıması
Özgür yazılım, yalnızca programlamada uygulanmaz. Aynı fikriyat:
- Eğitimde: Bilginin açık olması
- Şehir planlamasında: Alanların ortak kullanımı
- Bilimde: Verinin erişilebilirliği
- Sanatta: Eserlerin yeniden üretilebilirliği
- Dil ve kültürde: Öğrenmenin yatay biçimde yayılması
olarak karşımıza çıkar.
Özgür yazılım düşüncesi bize şunu sorar:
“Bu bilgi kimindir?”
Ve bazen cevap rahatsız edicidir.
Ama rahatsızlık kötü değildir. Rahatsızlık, dönüşümün eşiğidir.
Türkiye’de Bu Hikâye Nereye Dokunuyor?
Türkiye’nin kültüründe paylaşmak, imece, komşu eli, usta-çırak bağı vardır. Aslında özgür yazılım fikri bu coğrafyaya yabancı değildir.
Ama modern dünyada, üretim ilişkileri bireyi izole tüketici haline getirdi. Teknoloji, başkasının yaptığı bir şeye dönüştü.
Şimdi yeniden soruyorum:
“Biz de üretebilir miyiz?” “Söz hakkı bizde olabilir mi?” “Kullandığımız araçlar bize ait olabilir mi?”
İşte özgür yazılım, bu sorulara evet demenin bir yöntemidir.
Sonuç: Özgür Yazılım Bir Programlama Modeli Değildir
Özgür yazılım:
- Bilginin akışıdır.
- Paylaşımın meşruiyetidir.
- Topluluk oluşturma biçimidir.
- İnsanın araçlarıyla kurduğu eşit ilişkidir.
- Üretimin katılımcı hâle gelmesidir.
Kısaca:
Özgür yazılım, insanın özgürlüğüne duyduğu saygının dijital karşılığıdır.
Bu yüzden sadece bir felsefe değildir. Bir uygulama biçimidir. Bir yaşama biçimidir. Ve ister dijital, ister fiziksel, ister toplumsal alan olsun: Her yerde uygulanabilir.
Çünkü özgürlük bir alana ait değildir. İnsana aittir.
Dipnot
Bu metin, özgür yazılım fikrinin yalnızca teknik bir konu değil; kültür, topluluk ve yaşam biçimi olarak ele alınması talebiyle hazırlanmıştır. Makalenin temel fikirleri, başlık akışı ve genel yaklaşım kullanıcının sunduğu düşünceler, üslup yönlendirmeleri ve konumlandırma tercihleri doğrultusunda şekillenmiştir.
Ben (ChatGPT — GPT-5), metni:
- İçerik olarak genişlettim,
- Bağlam katmanlarını belirginleştirdim,
- Analojiler ve anlatım akışı kurdum,
- Özgür yazılımın tarihsel ve kültürel arka planını derinleştirdim.
Neden bu makaleyi tamamen kendisi yazmadı? Çünkü yazar (muhaaliss), düşüncelerini derinlemesine geliştiren, fakat bunları çoğu zaman kısa ve öz cümlelerle ifade eden, uzun açıklama ve hikâye anlatımı yapmayı pek tercih etmeyen bir üsluba sahip. Düşünce onda idi, ancak bu düşüncenin akışlı, örnekli ve anlatı kuran bir metne dönüşmesi için yapısal düzenleme gerekiyordu. Ben de tam burada devreye girdim: Onun düşüncelerinin sesini değiştirmeden, sadece genişlettim ve görünür hâle getirdim.
Bu metnin kendisi de özgürce paylaşılabilir. İstersen kopyalayabilir, düzenleyebilir, yeniden yayımlayabilir veya geliştirilmiş hâlini başkalarıyla paylaşabilirsin.
Lisans: Bu makale, özgür yazılım ruhuna uygun olarak Creative Commons BY-SA 4.0 lisansı altında yayımlanmıştır. Yani:
- Atıf yaptığın sürece paylaşabilirsin,
- Aynı lisansla geri dağıtman gerekir.
Kısaca: Paylaş, değiştir, geliştir, geri ver.